yazmaya başlarken anlamlı bir başlangıç hadi olmadı umudu imleyen bir yol işareti olasılığı ironikde olsa olasılık dahilinde idi.geçen zaman klişe ve sıkıcı olması bir yana bu kadarı da olmaz dedirtecek vaka ve figürlerin sahne almasıyla gittikçe çekilmez bir hal aldı...esasen yeni olan hiçbirşey yok aynı hayasızlık ,riya, ve acımasızlık ve kahreden nisyanlar bir dolu kanıksamışlığın ortasında adına hayat dediğimiz ilkokul müsameresini sahnelenmeye biteviye bir şekilde devam ediyor..insanlar ölüyor öldürülüyor ve kendi cellatlarına tapmaya devam ediyorlar.
"Kulak ver, dinle -diyor,
Solumayla mırıldanıyor yüzüme-
olağanüstü düşünceler ve planlarla dolu bir kitap.
en ağulu türünden
yağmacıların ve şarlatanların
ülkesinde yaşadı
bu adam... "
Sergey Yesenin
çığlıklar insanın yüreğini acıtırken kendi sesimi duymaktan bile çekinir olduğumu farkettiğimde yazgı çoktan hükmünü vermiş oluyor...........
akintiyakarsiakintininicinde
Edvard Munch-Evening on Karl Johan |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder