Daha sürüklenip acı çekmezden önce öğrendi
payına düşen dalganın gözden çıkarılmış olduğunu;
yükseldi dalgası denizde ve salladı, burcunu
bir peçenin ardından izlediği beşiğini.
gelgelelim çaresizlikten sığındığında geceye,
yedi taştan yedi ekmek doğdu;
o , daldı tatlı kokulara ve kırıntılar serpti
giderken herşeyini yitirmişlere.....
hatırla! çok iyi bilmektesin artık:
her kim ki sadıktır, yuvasına kavuşur ilk ışıklarla....
Ingeborg BACHMANN
gün geceye kavuşurken köpek ulumaları doldurdu boşluğu;geceye fırlatılan her çığlığın karşılıksız çıkacağını bilmelerine rağmen gecenin sessiz senfonisini anlamsız bir kakafoniye dönüştürüyorlardı.gecenin son karanlığında sokaklar arşınlıyorum;soğuk bedenime işlerken adımlarımı sıklaştırıyor geceye yürüyorum durmadan yürüyorum ve hiçbir yere varamıyorum .....
akıntıyakarşiakıntınıniçinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder