![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfS7jaLnh4uSvqk-hQ4xl6Qk8aYGmxzIjbkhFRTuBPJOIONDabzOmK55e9Rwzs3MNKTk6H_xQAtyAaQH4cdEUVfDigZj-k3CHDdBRcnJ3jnL72cUjVLdqzQqO-Bradit65dkJ2DEl_hKQ/s1600/11983425348-yolculuk.jpg)
Daha sürüklenip acı çekmezden önce öğrendi
payına düşen dalganın gözden çıkarılmış olduğunu;
yükseldi dalgası denizde ve salladı, burcunu
bir peçenin ardından izlediği beşiğini.
gelgelelim çaresizlikten sığındığında geceye,
yedi taştan yedi ekmek doğdu;
o , daldı tatlı kokulara ve kırıntılar serpti
giderken herşeyini yitirmişlere.....
hatırla! çok iyi bilmektesin artık:
her kim ki sadıktır, yuvasına kavuşur ilk ışıklarla....
Ingeborg BACHMANN
gün geceye kavuşurken köpek ulumaları doldurdu boşluğu;geceye fırlatılan her çığlığın karşılıksız çıkacağını bilmelerine rağmen gecenin sessiz senfonisini anlamsız bir kakafoniye dönüştürüyorlardı.gecenin son karanlığında sokaklar arşınlıyorum;soğuk bedenime işlerken adımlarımı sıklaştırıyor geceye yürüyorum durmadan yürüyorum ve hiçbir yere varamıyorum .....
akıntıyakarşiakıntınıniçinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder