24 Kasım 2010 Çarşamba

Ufuk Uzaklaşırken

 James Ensor - The Towers of Lissewege, 1890, Socinder Foundation, Berne.
Dünyayı değiştirmeyi, dünyayı ve kendimizi yeni bir evren için de yeni insanlar olarak yeniden kurmayı bir nihai amaç olarak bilinmeyen bir geleceğe ertelediğimiz de bugünü bugün olarak; bugün egemen olan kurum ve söylemlerin sınırladığı bir bugün olarak yaşamayı kabullendiğimiz de, gerçek ve çok boyutlu bir muhalefet olnaksızlaşır.Çünkü, zaten noktasal bir nihai amaç kabullenildiğin de tarihe ve gelişmeyede bir mutlak son bir nihayet konulmuştur.Böyle bir nihai amaç bugünkü yaşantımızı, eylemimizi güdükleştirmekten, bakış ve yaşayış açımızı sıfıra doğru daraltmaktan başka bir fayda vermez.Ve yaşamımızdan eksilen her renk, bakış açımızdaki her daralma, mutlakiyetçiliğin ve otoriterliğin kazandığı toprak demektir.Böyle noktasal bir nihai amaç ve ona doğru giden çizgisel bir yol, yaşantımızdan uzak olsun.İçimize ve geleceğe kapanarak bugünü yaşamak için değil tersine ileriye geniş bir açıyla, ufku görerek bakabilmek yoksulluşmadan ilerleyebilmek için.Ufka varılmaz, yalnızca yaklaşılır, ufuk uzaklaşır çünkü... 
  akintiyakarsiakintininicinde

Hiç yorum yok: