3 Eylül 2010 Cuma

Yalnızca rüzgâr zaman ve sesle

 yalan, çarpıtma ve ikiyüzlülükten oluşan bir zihin dünyası..
 heryerde ve herkesin içinde , çöreklenmiş vahşi bir hayvan gibi hazır ve nazır  bekliyor.
 onlarsız kendinde bir eksiklik hissediyor yurdum insanı!!
 haritası kanla yıkanırken bu delik deşik coğrafyanın insanları ,imkansız 
 zaferlerin peşinde evrimi tersyüz ediyor.sanrılar gerçekliğin yerini alırken olası varoluşlarda
 hiçliğe terkediliyor...
akintiyakarsiakintininicinde
 
Bir ölüyüm ben, dolaşıp duran 
artık hiçbir yerde kaydım yok 
bilinmiyorum mülki amirin görev yerinde 
sayı fazlasıyım altın kentlerde 
ve yeşeren taşra yörelerinde. 

Vazgeçilmişim çoktan 
ve hiçbir şeyle anımsanmamışım. 

Yalnızca rüzgârla ve zamanla ve sesle 
 ben insanlar arasında yaşayamayan.. 
 Ingeborg Bachmann  Sürgün Şiirinden
 

Hiç yorum yok: